Şahlanış Hareketi, Şahlanış Partimize mensubiyet duyan her bir arkadaşımız bilmeli ve kabullenmelidir ki, Şahlanış Partisi sadece bir siyasi fırka değil, bir gönül- gönüllülük hareketidir.

Şahlanış Partisi Dayanışmacı Toplumcu Yerli ve Milli,
Asaletini beslendiği kök hücrelerinden alan, Dünya insanlık ve medeniyetler tarihine adını yazdırmış 2200 yıllık tarihin müdahili- müdavimi- mirasçısı- hadim ve hizmetkarıdır.
Temelleri 90'lı yıllarda atılmış Şahlanış Hareketimizin doğumu, bilindiği üzere dönem itibarıyla soğuk savaş- iki kutuplu dünya, sağ- sol gibi ideolojik kavramların aileleri dahi böldüğü, kardeşler arasına girdiği dönemde gerçekleşmiştir.
Yerküreye dağılmış Türk kavminin, neredeyse birbirinden habersiz yaşam sürdürdüğü,
TÜRKİYE'de yaşayan Türk halkımızın dahi O'cu- Bu'cu- Şu'cu gibi yapay ve sun'i kavramlarla kargaşaya ve tefrikaya düşürüldüğü dönemde gerçekleşmiştir.
Hatırlayacak olursak; o dönem Almanya'yı ikiye bölen Berlin duvarı- utanç duvarı yeni yıkılmış, aynı soy ve ırktan iki devlet birleşmişti.
Polonyo'da sendikal hareketler,
Rusya'da reform arayışları Doğu bloğu ülkeleri Macaristan- Çekoslovakya'yı etkilemiş, soğuk savaş döneminin nihayeti gelmişti.
İçinde bulunduğumuz dünya bu kalıpları kırmaya çalışırken Türkiye'miz- milletimiz, özellikle de gençliğimiz; Sağcı-Solcu- Kürt- Türk- Alevi- Sünni gibi tahriklerle tefrikaya zorlanıyor,
Birlik ve beraberliğin manevi ikliminden, mozaiksel yapının zenginliğinden, "iki elin sesi var" bilincinden uzak tutulmaya çalışıyordu...
İşte Şahlanış Hareketimiz, tam da böylesi bir iklimde doğmuş,
Şahlanış Hareketimiz ve onun mimarı Sn.Murathan ALTUN,
Henüz üniversite öğrencisi iken, o güne kadar hiç kimsenin akletmediği- zikretmediği "DAYANIŞMACI TOPLUMCULUK" ilkesini ilk kez ortaya koymuş- benimsemiş- savunmuş ve Siyasi Fikir Platformuna taşımıştı.
Nitekim TÜRK demek DAYANIŞMAK demekti.
Nihayetinde TOPLUMCULUK cem olmak- cemaat olmak- bir amaçta birleşmek- bütünselleşmek,
HEP BİRLİKTE TÜRKİYE olabilmek demekti.
Bu bir slogan- bu bir tahayyül- bu bir hamaset değildi.
Kumaşı dışarıdan, terzisi yerli, ütüsü ithal çizgisi muvakkat, giyeni- giydireni yapmacık- riyakar ve düzenbazların yolu- yöntemi değildi.
Nefsiyat- nefsaniyet- ego- hırs- hınç- ihtiras... kısacası muhterislerin böylesi bir TÖREYİ- İLKEYİ- İNANCI ortaya koyması ve beslemesi- büyütmesi beklenemezdi.
Zira TÜRK olmayan nereden bilecekti ki; TÜRK'ÜN İL ve TÖRESİNİ.
GELENEĞİNİ- ÖRFÜNÜ- ADETİNİ- İSTİŞARESİNİ- MEŞVERETİNİ...
Hülasa ve özet olarak şunu bir kez daha belirtmek ister, KALIN ÇİZGİLERLE ifade ederim ki;
Şahlanış Hareketi ve onun Siyasi ayağı Şahlanış Partimiz= SN.MURATHAN ALTUN imzalı ve damgalıdır.
ŞAHLANIŞIN mucidi-mimarı-kalfası- ustası ve Lideri Sn.Murathan ALTUNDUR.
Murat ALTUN demek ŞAHLANIŞ HAREKETİ ve PARTİSİ,
Şahlanış Hareketi ve Şahlanış Partisi MURAT ALTUN demektir.
Bizler ki; bu minval- bu çizgi- bu ilke ve prensipler dışında hesap- kitap yapmayız, yaptırmayız.
Ne defter taşıma gereği duyarız, ne pergel- iletki- silgi- karbon kağıdı...
Bu söylediklerimden BİAT- BİDAT çıkarmaya falan da kalkışılmasın.
Körü körüne BİAT değildir bu !
İnanmışlıktır DAVAYA,
adanmışlıktır İNANCA
hadim-i hizmetkarlıktır BU YOLA...
Bu yol ki; BİLGE KAĞANLARIN,
Bu yol ki; ATAMAN GAZİLERİN,
Bu yo ki; ERTUĞRUL GAZİLERİN,
Bu yol ki; ANADOLU ERENLERİ: Yunusların- Hacı Bektaşi- Hacı Bayram'-ı velilerin yoludur.
Bu yol ; ORHUN ABİDELERİNE KAZINMIŞ BELGE- BİLGİ ve BİLGİNLERİNİN YOLUDUR.
"Gök girsin, kızıl çıksın."